Ağrı’da ve Şırnak’ta Gerçekleştiğine İnanılan Nuh Tufani Konulu Sempozyum ve Bilimsel Çalışmaların İçerik Açısından İncelenmesi

Tufan hadisesi pek çok alandan bilim insanlarının üzerinde çalıştığı ve hala gizemini koruyan insanlığın en önemli kadim anlatılarından biridir. Tufana ilişkin eski kayıtlar Mezopotamya kökenli olan Sümer Asur gibi antik uygarlıkların tabletlerindeki bilgilere dayanmaktadır. Buna göre tanrıların, yaşantılarından memnun olmadıkları insan ırkını tamamen ortadan kaldırmak istemesi sonucunda bir tufan meydana gelmiştir. Bu anlatıların aynı zamanda benzer biçimde kutsal metinlerde de yer aldıkları görülmektedir. Fakat tufanın dönemdeki kahramanlarının özelliklerinin kısmı olmakla birlikte isimleri farklıdır. kahramanlara Ziusudra, Atrahasis (Yüce Bilge), Utnapiştim ölümsüzlüğü arayan Gılgamış örnek verilebilir. Aynı dünya nüfusunun büyük bölümünü oluşturan üç ilahi dinde bu olayın muhatabının Nuh Peygamber olduğu konusunda inanç birliği mevcuttur. Bütün uyarılara karşı gelen Nuh’un kavmi, Tanrı tarafından ile cezalandırılmıştır. İlahi emir gereği Nuh, gemi inşa ederek belli sayıda hayvanlardan birer çift alarak tufandan kurtulmuştur. konuda bilgi veren ilk metinlerden Tevrat’a sonra gemisi Ararat dağlarına; Kur’ân’a İslamî kaynaklara ise Cudi Dağı’na oturmuştur. bilgiler ışığında geminin indiği yerle ilgili farklı isimlendirmeler insanlarda fikir birliğinin oluşmasına engel olmuştur bunları açıklayıcı nitelikte özellikle dinî izahların çokça aldığı geniş literatür Tevrat’ta olarak geçen ismin ülkemizde Ağrı Dağı, Kur’ân’da isminin Şırnak ilindeki Dağı’nı işaret ettiğine inanılmaktadır. bağlamda dinî, kültürel tarihi değer taşımasından dolayı her iki yerleşim yeri arasında bilimsel çalışma araştırma alanı getirirken, gerçekleştiği bağlamında tartışmalara da sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla konu hakkında yapılan çalışmalarda elde edilen verilerin gerçekte ne kadarının doğrudan hadiseyi ya hadisenin orada gerçekleştiğini kanıtlayıcı olduğunun ortaya konulması önemlidir. amaçla hazırlanan çalışma, daha önce araştırmaların yanı sıra Dağı Tufanı konulu sempozyumlardan değerlendirilmesine değerlendirmeler yapılırken konular başlıklar altında ele alınmıştır. Başlıklandırmalar genel coğrafik, etimolojik, arkeolojik, halk bilimsel, dini metinler çerçevesinde şekillenmiştir. kapsamda bölgelerindeki üzerine çalışmaların oranda konuyla yönünde bazı sayısal verilere verilmiştir. Çalışma açıdan konuya dair literatürün analizine karşılaştırmasına yönelik olup ulaşılabilen verilerle sınırlıdır etimolojik analizlerin değerlendirmesine Yine tartışmalı bölgelerde toprak analizleri, arkeolojik kalıntılar tarih boyunca seyyahların hakkındaki kayıtlarına başvurulmuştur. metinlerin yorumlanması yoluyla bulundukları coğrafyada vuku bulduğunu iddia etmektedirler. Hatta bölgeler olaya ev sahipliği yapmanın övüncünü basın-yayın yaymaktadırlar. sebeple, teolojik boyutunun olması hâdiseye vermesi konunun fazla önemsenmesini sağlamaktadır. Tüm tartışmalar göz önünde bulundurulduğunda tartışmaların sonlanmayacağı söylenebilir. Ancak gelinen noktada karşılaştırılması kez çalışmayla yapılmıştır. Böylece merak noktası alanla ilişkisinin nasıl kurulduğu anlaşılmaya çalışılmış boyutu gelecek çalışmalara kaynaklık etmesi amaçlanmıştır.